Bipolar Bozukluk nedir ?

Bipolar Bozukluk nedir ?

İki uçlu duygudurum bozukluğu, bir taraf karamsarlık diğer taraf kendini olduğundan daha güçlü görme halidir. Bu iki evrede de normalin dışında duygu ve düşüncelere sahiptir bipolar bozukluk hastaları. Herkes duygusal dalgalanma yaşar. Bu nedenle bazen çok hareketli, bazen de keyifsiz kişileri hemen hasta diye damgalamamak lazımdır. Bipolar bozukluk hastalarında bu dalgalanmalar çok büyüktür ve işlevsel bozukluk oluşturur.

Bipolar Bozukluk Belirtileri

Bu hastalık ataklar halinde gelir. Hayatını normal bir şekilde sürdüren, iş hayatında belli bir noktaya gelmiş, arkadaşlar edinmiş, evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış biri hiç olmadığı kadar garip hareketler yapıyor. Karşı cinse alenen asılıyor, hiç çekinmeden iş arkadaşına uygunsuz teklifler yapabiliyor. Sürekli konuşuyor ve gülüyor. Parasını tüketene kadar harcıyor, kredi kartının limitini dolduruyor, yetmedi senetler imzalayıp başkalarına yardım ediyor.
Hızlı araba kullanıp, hızlı ve bastırarak konuşuyor. Çok neşeli ve ondan daha önce duymadığınız esprileri bir biri ardına sıralıyor. Sazı eline aldı mı kimse lafının arasına giremiyor. Karakterinde değişiklik olduğunu hissettiğiniz bu kişi kendini çok iyi hissetmesine rağmen bir türlü yaptığı işe konsantre olamıyor, dikkatini toplayamıyor. İşte bu belirtiler bipolar bozukluk hastalığının mani evresini yaşayan bir kişinin belirtileridir. Bu hastalık erkeklerde genellikle mani evresi ile başlar. Kadınlar da ise çoğunlukla depresif dönem ile hastalık başlar.
Bipolar bozukluk hastalığında depresif dönem klasik depresyon haline benzer, bu nedenle dıştan bakıldığında hasta sadece mutsuz ve keyifsiz görünür. Fakat içten içe kendini acımasızca sorgulamakta ve dibe batırmaktadır. Tahmin edemeyeceğiniz kadar acı çeker. Kendine sürekli iğneler batırır, yaptıklarını beğenmez. Özgüveni o kadar alt seviyededir ki yaşadığı sahte suçluluk hissi yüzünden insan içine çıkamaz. Ne yaptığını bilmeden kendini eve hapsedip ot gibi yaşar.
Bipolar bozukluk neşeli ve hareketli geçen manik dönem ve duyguşların çöktüğü özgüvenin sıfırlandığı depresif dönem arasında döngüler yaşatır insana. Döngülerin hızı /Ayda veya yılda kaç kez atak geleceği) ve şiddeti hastaya göre değişir. Tek tip bir hastalık değildir. Bir çok türü vardır. Bazısı manik evreyi hafif atlatır ki buna hipomani denir. Yani hastalığın en keyifli halini yaşar. Üretken ve neşelidir. Bazısı da aynı şizofren de olduğu gibi ortamda olmayan şeyleri görmeye, duymaya, hayali yaratıklarla konuşmaya başlar. Bu nedenle vahiy aldığını düşünen ve peygamber olduğuna inanan hastalar vardır. Bu da mani dönemini şiddetli yaşama halidir. Bazılarında ise mani evresi belli belirsiz yaşanırken ataklar genellikle depresif olur.
Bipolar bozukluk hastalığı iki uçlu duygudurum bozukluğudur. Fakat hastaların atak geçirmediği ara dönemler vardır. Bu dönemlerde hayatını normal şekilde yaşarlar. Bu hastalar ne akıl hastasıdır, ne de delidir. Hatta iş hayatta çok önemli mevkilere gelecek derecede zeki ve başarılı da olabilirler. Mani döneminin itici etkisi ile olağanüstü sanat eserleri üretenler de vardır. Mozart bunlardan biridir. Mani döneminde beyin faaliyetleri olağan üstü hızlanır, hızlı düşünme ve yaratıcılık artar. Normal zamanda yapamadığınız icraatları, sanat eserlerini üretebilirsiniz.

Bipolar Bozukluk Nedenleri

Bu hastalığın oluşumunda genetik yatkınlık yani kişinin kalıtımsal özellikleri önem taşır. İkinci faktör ise kişinin çocukluk ve gençlik döneminde yaşadığı travmalar ve çözüm bulamadığı sorunlardır.
Uzun süreli stres ve yaşanan bir acı nedeniyle vücut hatalı proteinler üretmeye başlar. Bu tür durumlarda hormon dengesi bozulur ve beyinin işlevlerini sağlayan hormonlar dengesiz salgılanır. Önce beyin kimyasalları düzensizleşir daha sonra da beyindeki elektriksel hareketler normalin dışına çıkar.
Boşanma, ana, baba, kardeşin kaybı, trafik kazası, kalıcı sakatlanma ve bu tür olayları kendine dert edinme bipolar bozukluk oluşumuna davetiye çıkarır. Amir baskısının yoğun şekilde yaşandığı stresli işlerde çalışmak da benzer etki yaratır.
Fakat kişinin çocuklukta yaşadığı travmalar, örneğin anne babası arasında bitmez tükenmez kavgalar veya onlardan birinin kaybı hastalık oluşumunda etkilidir.
Günümüzde çoğumuz stres altında ve kötü yaşam koşullarına katlanarak yaşıyoruz. Strese katlanma düzeyi zayıf olanlar, genetik açısından sinir sistemi zayıf olanlar ve acıları yudum yudum değil dalga dalga yaşayanlar bundan daha fazla etkilenmektedir. Acıları katlanamayacak devirde yani çocuklukta kaldıramayacağı kadar üzüntü yaşayan biri ileride bipolar bozukluk veya başka psikolojik rahatsızlıklar yaşayabilir.

Bipolar Bozukluk Tedavisi

Psikolojik hastalıklar ve kişilik bozuklukları, davranış bozuklukları halkımızca birbirine karıştırılmaktadır.
Düşünce tekrarları sonucunda (obsesyon) davranış bozuklukluları oluşur. Hasta bunun bilincinde olursa, uzun ve zahmetli bir tedavi sürecinin ardından düzelme ihtimali vardır. Davranış bozuklukları kişilik bozukluklarına dönerse, hastanın “hasta” olduğunu kabul etmesi de zordur, bu tür sorunların tedavisi de imkansıza yakın derecede zordur.
Fakat psikolojik hastalıkların tedavisi mümkündür. Yani bipolar bozukluk hastaları kişilik bozuklukları yaşayanlara göre tedaviye cevap verme açısından şanslıdırlar. Eğer tedavi kararlılıkla uygulanırsa çok uzun sürse de başarıya ulaşmak mümkündür.
Bipolar bozukluk tedavisinde temel amaç beyin kimyasallarını bozan sebeplerin üstesinden gelmek ve beyinin kimyasal ve elektriksel dengesini yeniden yakalamasını sağlamaktır.
Kişinin bu hastalığa neden olan sorunları aşması için psikoterapi gerekir. Psikoterapide sorunlarla yüzleşme ve çözüm üretilmesi sağlanır. Fakat psikoterapiler hastanın mani ve depresif dönemlerinde yapılmaz, normal dönemlerinde yapılır. Üstelik normal psikologlarca değil bu işle ilgili deneyimi olan psikiyatristlerce yapılır.
Beyin kimyasallarının yeniden düzene girmesi için ilaç tedavisi gerekir. Beynin sağ ön tarafındaki kimyasal hareketlenmeler mani dönemine neden olmaktadır. Mani döneminin şiddetinin azalması bir zaman sonra da tamamen kaybolup gitmesinin teminen buradaki kimyasal hareketleri yavaşlatıcı ilaçlar verilir.
Depresyon ise beynin sol kısmındaki elektriksel yavaşlama sonucunda oluşturur. İlaç yardımıyla beynin bu bölgesinin yeniden aktif hale gelmesi sağlanır.
Bipolar bozukluk döneminde verilen ilaçlar iki şeyi amaçlar. Birincisi içinde bulunan atak döneminin şiddetini azaltmak ikincisi de manik-depresif döngülerin arasını uzatıp uzun vadede bunlardan kurtarmak. İlaç dozu iyi ayarlanmadığı zaman mani dönemindeki hasta birden depresif davranışlar sergileyebilmekte veya depresif dönemi yaşayan bir hasta aldığı ilaçlardan sonra normale dönmek yerine mani evresine geçiş yapabilmektedir. Burada tedavinin başarısı hekimlerin tecrübesi, hastanın tedaviyi istemesi ve hasta yakınlarının kararlı ve ilgili tutumları ile doğru orantılıdır. Tedaviye başlanıldı mı hasta, hasta yakınları ve hekim arasında iyi bir iletişim ve işbirliği de olmalıdır. Hasta atak dönemine girdiğinde hasta yakınları tarafından hemen psikiyatristine haber verilmeli ayrıca hasta yakınları ve hekimler tarafından iyi gözlenmelidir.
Bipolar bozukluk ilaçları kullanılırken, bu ilaçların hastaya yan etkilerinin de iyi kestirilmesi gerekirse yan etkilerine karşı da ilaçlar verilmesi gerekmektedir. Çünkü doktorun birinci görevi hastaya zarar vermemektir. Vereceği ilaç hastalığı düzeltip çok daha fazla soruna yol açıyorsa bunun yerine başka bir ilaç verir veya hafif doz verir. Hastalığın ilaçlara direnç gösterdiği, yani ilaçları işe yaramadığı durumlar da vardır. Bilim dünyası bu ilaçların yan etkilerini azaltmak, ve tesirlerini olumlu yönde artırmak için ilaç genetiği çalışmaları yapmaktadır.
Hastanın durumuna göre bazen hastaneye yatırmak gerekir. Hastaneden gözlem altında tutulması ve ilaçların düzenli verilmesi daha kolaydır. Bazen hastalar ilaçlarını kullanmama ve bu durumu yakınlarından saklama gibi davranışlara girmektedirler. Hastaneye yatırıldığında bu tür sorunlar baştan engellenmektedir.
Son yıllarda bipolar bozukluk ilaçlarının yan etkileri önemli ölçüde azalmış ve ilaç tedavisine dirençli hastalıklar için manyetik uyarım tedavisi uygulanmaya başlamıştır. Manyetik uyarım tedavisi beyinin elektriksel hareketleri bozulan bölüme şok uygulanması şeklindedir. Tedavide başarılı sonuçlar uygulanmaktadır. Bu tedavi şekli ilaç tedavisine ek olarak yapılmaktadır.


Bu Yazıyı Paylaş! Google+! Pinterest!